Page 8 - ahşap yat sektörü ihtiyaç analizi
P. 8
2. SEKTÖREL MAKRO ANALİZ VE ENDÜSTRİYEL AÇIDAN TÜRKİYE GERÇEKLERİ
2008 yılı ortalarında ABD’de etkisini göstermeye başlayan küresel kriz hızlı bir şekilde
dünyaya yayılmış ve neredeyse tüm ülkelere sirayet etmiştir. Sektörde daralan ticaret
hacmi doğrultusunda taşınan mal miktarında düşüş görülmüş dolayısıyla da dünya geneli
navlun ücretleri düşüş göstermeye başlamıştır. Azalan navlun ücretleri de gemi inşa
sektörünü son derece olumsuz etkilemiş ve mevcut siparişlerin iptaline yol açmıştır.
Dünya genelinde 2008 yılına kadar sürekli artış gösteren gemi inşa sektörü 2009 yılından
itibaren düşüş sürecine girmiştir. Her ne kadar 2009 yılındaki düşüş oranı % 10 olarak
gerçekleşse de, önceki yıllardaki siparişlerin bazılarının büyük ölçüde tamamlanmış
olması nedeniyle siparişlerin iptal edilememesinden ötürü söz konusu rakam düşük
düzeydedir.
Gemi inşa sektöründe önde gelen ülkelerin 2009 yılı üretim rakamları incelendiğinde,
Çin‘deki gemi üretiminin diğer ülkelerin aksine artış gösterdiği dikkat çekmektedir. 2004–
2008 yılları arasında Çin, Güney Kore ve Türkiye‘deki üretim sürekli olarak artış
gösterirken, Fransa, Almanya ve İngiltere’nin üretiminde çok ciddi bir artışın olmadığı
ifade edilebilir. 2010 yılında ise birçok ülkede gemi inşa sanayi toparlanma sürecine
girmiş ve siparişler artış göstermeye başlamıştır. Söz konusu artışta, bazı ülkelerin
sanayicilere sağladığı destek ve teşviklerin de payı yadsınamaz.
Ülkelere göre gemi ve yat ihracatı rakamları incelendiğinde; 2009 yılında Güney Kore, Çin
ve Japonya‘nın ihracatta önde gelen ülkeler olduğu göze çarpmaktadır. Uzakdoğu
ülkelerinin genelinin 2009 yılında ihracat artışını sürdürdüğü gözlenirken, AB Ülkelerinin
birçoğunda ihracatın ciddi oranlarda düşüş gösterdiği dikkat çekmektedir. Ülkemiz, sektör
ihracat sıralamasında 2008 yılında 9. sırada yer alırken, 2009 yılında 12. sıraya
gerilemiştir.
Ülkemiz açısından pazarda yaşanan daralmanın etkileri son yıllarda çok daha dramatik
hale gelmiştir. Sektörün on binlerle ifade edilen istihdam sayıları, 2013 yılında binlerle
ifade edilir durumu gelmiştir. Özellikle Tuzla Tersaneler Bölgesi ve Karadeniz Ereğli’deki
tersanelerin birçoğu kapanma noktasına gelmiştir. Yalova, Altınova Tersaneler Bölgesi ise
küresel ekonomik kriz nedeniyle tam anlamıyla faaliyete geçemese de bazı tersanelerin
kurulumunu tamamlaması ve aldıkları yurtdışı kaynaklı yeni siparişler sektöre moral
olmuştur. Kriz döneminin en önemli adımlarından birisi ise özel tersanelere verilen askeri
projeler olmuştur. Askeri projeler bu zorlu dönemde en azından bazı tersanelerin
faaliyetlerini sürdürmesine verdiği destek bakımından önemlidir. 2012 yılından sonra
hafif bir kıpırdanmanın yaşandığı sektör, 2015 yılından sonra normal kabul edilebilecek
seviyelere gelmeye başlamıştır. Genel manada ekonomik kriz sektörde yetişmiş insan
gücünün kaybına, finansal sıkıntılara ve ailelerin dağılmasına kadar birçok alanda ağır
etkilerini hissettirmiştir.
7