Page 10 - ahşap yat sektörü ihtiyaç analizi
P. 10

Ülkemiz insanlarının ne kadar denizden uzak olduğu ve denizlerimize ne kadar az sahip
                   çıktığımızı  göstermesi  açısından,  uluslararası  deniz  sektör  dergisi  IBI’da  (International
                   Boat Industry) yer alan, ülkelerin kişi başına düşen tekne sayısını gösteren istatistik çok

                   çarpıcıdır.  Ülkemizin  8.333  km’lik  deniz  kıyısı  bulunmasına  rağmen,  kişi  başına  düşen
                   tekne oranımız yaklaşık 2000 kişiye 1 tekne iken, bu rakam Almanya’da 184/1, İtalya’da
                   68/1,  Hollanda’da  64/1,  Avusturya’da  293/1  ve  İsviçre’de  73/1’dir.  Bu  durumun  en
                   önemli sebepleri, insanlarımızda denizcilik bilincinin oluşturulmamış olması, tekne sahibi
                   olmanın  zenginlik  göstergesi  sayılması,  denizlerimizi  insanlarımıza  kapatmamız,  ülke
                   olarak  denize  sırtımızı  dönmemiz,  tekne  alımında  ve  kayıt  işlemlerinde  yaşanan
                   bürokratik  engellerolarak  sayılabilir.  Bütün  ekonomik  ve  bürokratik  engellere  rağmen,
                   hala denize açılmak isteyen amatör denizcilerimizin ve gençlerimizin  karşısına  çıkan en
                   büyük  engel  ise,  teknelerini  muhafaza  edecekleri,  güvenle  bağlayacakları,  teknelerinin
                   bakım-onarımlarını  yapacakları  ve  istedikleri  zaman  rahatlıkla  denize  çıkabilecekleri

                   marina, yat limanı, rampa ve çekek yerlerinin yetersiz olmasıdır. Bugün ülke sahillerimiz,
                   denize  çıkmak  isteyen  ve  denizle  buluşmak  isteyen  amatör  denizcilerimize  ve
                   insanlarımıza  kapatılmıştır.  Var  olan  marinalar  da  yüksek  bağlama  fiyatları  ve  yetersiz
                   kalan  kapasiteleriyle  tekne  sahibi  olmak  isteyen  kişileri  bu  amaçlarından
                   vazgeçirmektedir. Bütün bu olumsuzluklar yanında ülkemiz, yat ve tekne imalatında sahip
                   olduğu tecrübe, uygun işçilik maliyetleri, yakaladığı uluslararası standartlar, sahip olduğu
                   doğal  ve  tarihi  güzelliklere  sahip  kıyılarıyla  uluslararası  arenada  da,  yatçılık  sektörü
                   açısından  önemli  bir  duruma  gelmiştir.  Ülke  olarak  bu  pazardan  önemli  ölçüde  pay
                   almamız ancak, yat ve tekne imalatı konusunda bir marka haline gelmemiz, uluslararası

                   standartlara ulaşmamız ve gerek yasal prosedürlerin ve bürokrasinin azaltılması, gerekse
                   imalata ilişkin alt yapı imkânlarının geliştirilmesiyle sağlanabilecektir.

                   2.1.   GEMİ İNŞA SANAYİNİN ÜLKE EKONOMİLERİNE KATKILARI

                   Gemi  İnşa  Sanayi;  desteklendiği  ve  geliştirildiği  bütün  ülkelerde  önemli  bir  istihdam
                   potansiyeli yaratan emek yoğun bir sektördür. Ülke endüstrilerinde Gemi İnşa Sanayi;


                   a. Döviz girdisi sağlayan,

                   b. Yabancı sermayeyi davet eden,

                    c. Beraberinde Yan Sanayiyi sürükleyen ve gelişmesini sağlayan,


                   d. Teknoloji transferini cezbeden,

                   e. Ülke savunmasına hizmeti nedeniyle “Stratejik Önem” taşıyan,


                   f. Deniz Ticaret Filosunu destekleyen,

                   g. Yan sanayi ile birlikte 1’e 7 oranında istihdam yaratan, bir sanayi koludur.





                                                            9
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15