Page 4 - eko-turizm eylem planı
P. 4
0. GİRİŞ
Eko-turizm, günümüzde turizm sektörü kapsamında yükselen bir değer olarak ortaya
çıkmatadır. İlk kez 1992 Rio Çevre Zirvesi'nde sürdürülebilir bir dünya ve çevre için kriterler
ortaya konmuş ve bu kriterler, turizme de uyarlanarak, çevreye zarar vermeden, ondan
yararlanma yöntemlerinin geliştirilmesi ve tüm yerli halkların kültürlerini yok etmeden,
onların turizm faaliyetlerinden yararlanmalarının sağlanması şeklinde özetlenmiştir.
Günümüze kadar geçen süreç içinde, giderek "eko-turizm" kavramı ve tanımı benimsenmiş
ve 2002 yılının Mayıs ayında, Kanada'nın Quebec kentinde, 133 ülkeden gelen 1100
delegenin katılımıyla yapılan "Dünya Eko-turizm Zirvesi"nde, tüm ülkelerin benimsediği ortak
bir tanım saptanmıştır. Buna göre eko-turizm; "Yeryüzünün doğal kaynaklarının
sürdürülebilirliğini güvence altına alan, bunun yanı sıra yerel halkların ekonomik
kalkınmasına destek olurken, sosyal ve kültürel bütünlüklerini koruyup gözeten bir yaklaşım
ya da tavır" olarak benimsenmiştir.
Uluslararası Eko-turizm Derneği’ne (TIES) göre Eko-turizm tanımı ise; ‘Yerel halkın yaşam
olanaklarını sürdüren ve çevreyi koruyan, doğal alanlara yönelik sorumlu seyahattir’ şeklinde
önümüze çıkmaktadır.
Bu kavramı benimseyen ülkelerin, doğal sonuç olarak benimsemeleri gereken prensipler ve
uygulayacakları yöntemler aşağıda ifade edilmiştir;
Eko-turizm politikaları geliştirmek ve planlama yapmak
Eko-turizm için kurallar geliştirmek
Eko-turizm alanında ürün geliştirmek, pazarlama ve tanıtım yapmak
Eko-turizmin getiri ve götürülerini ( maddi ve manevi ) izleyip saptamak
Sağlık turizmi, kongre turizmi, kayak turizmi gibi alternatif tatillere günümüzde artık Eko-
turizm de eklenmiş bulunmaktadır. Ürdün, Kosta Rika, Kamboçya, Karayip Adaları, Florida,
Tayland, Ekvator Galapagos Adaları, Avusturalya, Peru bu alternatifi değerlendiren
ülkelerden bazılarıdır. Ülkemizde bulunan yaklaşık 420 kuş, 9000 bitki türü, 8000 km.
uzunluğundaki sahilleri Bolu, Kastamonu, Sinop gibi Karadeniz şehirleri, Toroslar’ın etekleri,
GAP eko turizm koridoru, Batı Akdeniz bölgesi, birçok göl, sualtı dalış bölgeleri, Türkiye’nin
eko-turizm kaynaklarının zenginliğini göstermektedir. Farklı ve zengin bitki örtüsü, tarihi
yerler, milli parklar ülkemizin eko-turizm için önemli bir avantaj sağlamasına karşı, bilinçsiz ve
sorumsuz faaliyetler neticesinde kültürel sürdürülebilirliğin kaybedilmesi ile kültür ve doğa
unsurlarının zarar görüyor olması, eko-turizmin daha çok gelişmesini engelleyecek bir unsur
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Eko-turizm, tekrarlanmış ekolojik değerlerin korunarak gelecek nesillere aktarılması yönünde
sorumluluk taşıması nedeniyle çok önemli bir turizm aktivitesidir. Eko-turizm faaliyetlerinin
gelişmesine katkı sağlamayı hedefleri arasına alan Orman Genel Müdürlüğü, bu yönde
yapılan çalışmalara aktif olarak katılmakta ve destekler vermektedir.
3